fbpx
الرئيسية » ادفع بالتي هي أحسن | Kötülüğü En Güzel Şekilde Sav

ادفع بالتي هي أحسن | Kötülüğü En Güzel Şekilde Sav

هذه قصة حمزة الطالب المشاغب و عمر المجتهد و حكايتاهما مع حكمة ادفع بالتي هي أحسن. القصة بالعربية و مترجمة للتركية فيها من الفائدة الكثير من الكلمات الجديدة.

ادفع بالتي هي أحسن

قصة ادفع بالتي هي أحسن Kötülüğü En Güzel Şekilde Sav

ملخص قصير


هذه قصة حمزة الطالب المشاغب و عمر المجتهد و حكايتاهما مع حكمة ادفع بالتي هي أحسن. القصة بالعربية و مترجمة للتركية فيها من الفائدة الكثير من الكلمات الجديدة.




بداية قصة ادفع بالتي هي أحسن


كان حمزة من أكثر الطلاب المشاغبين في المدرسة، كان يظلم الأطفال الصغار و يأخذ طعامهم و يضربهم، حتى أصبحت المدرسة كلها تكره حمزة و تتقي شره.

Hamze okulun en yaramaz öğrencilerinden, küçük çocuklara zulmeder, yemeklerini alır ve onları döverdi. Sonunde bütün okul Hamze’den nefret eder, şerrinden sakınır oldu.


أضف إلى هذا أنه تلميذ كسول، يأتي إلى المدرسة متأخراً و يتعرض لعقاب المعلمة لأنه كسول و مشاغب.

Ayrıca Hamze uyuşuk bir öğrenciydi, okula geç gelir ve sürekli bayan öğretmenden ceza alırdı. Çünkü çok tembel ve yaramazdı.


و كان عمر على العكس تلميذاً مجداً، يحفظ دروسه و ينهض إلى المدرسة بنشاط. لذلك فقد نال تقدير المعلمة و رفاقه.

Bunun tam tersine Ömer çalışkan bir öğrenciydi, derslerini ezberler okuluna koşarak giderdi, bu yüzden öğretmeninin ve okul arkadaşlarının takdirini kazanmıştı.


في يوم من الأيام كرّمت المعلمة عمر لأنه حصل على أعلى الدرجات، و أعطته وساماً كي يضعه على صدره لأنه تلميذ مجتهد.

Günlerden bir gün öğretmen Ömer’i onurlandırdı, çünkü en yüksek notu almıştı. Göğsünde taşması için ona bir nişan verdi, çünkü aktif bir öğrenceydi.

حمزة الأناني يهاجم عمر


حمزة لم يعجبه ما فعلته المعلمة مع عمر، و أعجبه الوسام و قرر أن يأخذه عنوة من أحمد.

Hamze öğretmenin Ömer’e yaptıklarından hoşlanmadı, nişanı beğendi ve onu Ömer’ten zorla almaya karar verdi.


و عندما كان عمر عائداً من المدرسة إذا بحمزة يعترض طريقه و يطلب منه أن يعطيه الوسام الذي على صدره، و لكن أحمد قال له:

Ömer okuldan dönerken, aniden Hamze yoluna çıkar ve ondan göğündeki nişanı kendisine vermesini ister. Fakat Ömer:


هذا الوسام أعطته المعلمة لي لأني أنجزت واجباتي.

Bu nişanı bana öğretmen verdi, çünkü ben ödevlerimi tam yaptım, dedi



لكن حمزة هاجمه و ضربه و أخذ الوسام منه، فحزن عمر حزناً شديداً على أخذ حمزة الوسام منه بالغصب.

Fakat Hamze Ömer’in üzerine saldırdı, onu dövüp nişanı ondan aldı, Ömer Hamze’nin nişanı kendisinden gasbetmesine çok üzüldü.


مرت أيام متتالية لم يأت فيها حمزة إلى المدرسة و فرح معظم الأطفال لعدم قدومه و تمنوا لو يغيب عن المدرسة إلى الأبد.

Aradan birkaç gün geçti. Bu günler içinde Hamze okula gelmedi. Gelmediği için öğrencilerin çoğu sevindiler ve keşke okula hiç gelmesi diye temenni ettiler.

حمزة يمرض و يزوره عمر


لكن عمر قلق عليه لتغيبه الطويل و قال لرفاقه:

Fakat Ömer uzun süre okula gelmesinden dolayı onun için endişelendi ve arkadaşlarına şöyle dedi:


يجب أن نزور حمزة في بيته حتى نطمئن عليه لعله مريض. أجابه أصحابه:

Hamze’yi evinde ziyaret edip sağlığından emin olmlıyız. Belki hastadır. Arkadaşları cevap verdiler:


حمزة لا يستحق منا أن نزوره و نحن على ثقة أنه يهرب من المدرسة ليقضي الوقت في التسكع هنا و هناك.

Hamze bizim ziyaretimizi hak etmiyor. Biz eminiz ki o, sağda solda sürtmek için okuldan kaçıyor.


فقال لهم عمر: و لكني سأذهب. فقال له بارش: سأذهب معك يا عمر.

Ömer: Fakat ben gideceğim, dedi. Barış: Ömer ben de seninle geleceğim, dedi.

في بيت حمزة


فعلاً توجه عمر و بارش إلى بيت حمزة، و عندما طرقا الباب فتحت لهما أم حمزة و هي تبتسم.

Gerçekten Ömer ve Barış Hamze’nin evine gittiler. Kapıyı çaldıklarında, kapıyı Hamze’nin annesi tebessüm ederek açtı.



سألاها عن سبب تغيب حمزة عن المدرسة فأجابتهما بحزن: أن حمزة مريض و لا يستطيع النهوض من السرير من شدة الإعياء.

Hamze’nin okula gelmemesinin nedenini sordular. Annesi üzülerek: Hamze’nin hasta olduğunu, aşırı bitkinlikten yataktan kalkamadığını söyledi.


فطلبا منها أن يزوراه فرحبت بهما و أدخلتهما إلى غرفة حمزة.

Annesine onu ziyaret etme isteklerini bildirdiler. O da memnuniyetle karşıladı ve onları Hamze’nin odasına götürdü.

الندم بعد الأفعال السيئة


كان حمزة متعباً و يبدو عليه المرض، و عندما رأى عمر و بارش بدأ يبكي و يقول لهما: أرجو أن تسامحاني على ما فعلت بكما

Hamze halsizdi. Hasta görünüyordu. Ömer ve Barış’ı görünce, ağlamaya başladı: siz ikinize yaptıklarımdan dolayı lütfen beni bağışlayın, diyordu.


فقال له عمر:

Ömer şöyle dedi:

المسامحة من شيم النبلاء


الحمدلله على سلامتك، لا تقلق، إني أسامحك لأننا مسلمون و المسلم يسامح أخاه المسلم، يقول تعالى:( ادفع بالتي هي أحسن فإذا الذي بينك و بينه عداوة كأنه ولي حميم)

Allah’a hamd olsun ki sğlıklısın. Endişelenme. Ben seni affediyorum. Çünkü bizler müslümanız ve Müslüman Müslüman kardeşini affeder. yüce Allah şöyle buyuruyor:”Kötülüğü en güzel şekilde sav. O zaman seninle arasında düşmanlık olan kimsenin samimi bir dosta dönüştüğünü görüsün”.


و تعانق الأصدقاء، و عندما أراد حمزة أن يعيد الوسام لعمر، رفض عمر و قال له: ستضعه لأنه وسام الصداقة التي تجمعنا.

Böylece arkadaşlar kucaklaştılar. Hamze nişanı Ömer’e iade etmek isteyince, Ömer kabul etmedi ve dedi ki: Bilakis onu sen göğüsnde taşı. Çünkü o bizi bir araya getiren dostluk nişanıdır.



About Post Author

اترك رد

error: المحتوى محمي من النسخ أو الطبع
%d مدونون معجبون بهذه: